esekli ve asali adam

Nick Hornby--How to be good Bir kadın ağzından anlatılan hikaye. Kimse mükemmel değildir. İnsanlar zaman zaman hatalar yapabilir. Bu hatalara neden olan koşullar insanların başka seçimler yapmalarına engel olabilir. Ancak alınan kararlar insanları kötü insan yapmaz. İki çocuklu bir anne. Bir yandan aile sorunları ile boğuşurken bir yandan da ilerlemiş yaşına rağmen doktor olabilme çabasında. Uzun yıllardır kocasıyla birlikte. Kocasının kendisini sevdiğini ve ona değer verdiğini hissetmek isteğinde.

The Time Traveler's Wife--Audrey Niffenegger Kitabın isminden hikayenin bir kahramanı varmış gibi anlaşılsa da aslında 2 kahramanımız var. Henry DeTamble, genlerindeki bir problem nedeniyle zamanda yolculuk yapabilmektedir. Ancak hangi zamana ve nereye gideceği kontrolünde değildir. Clare, Henry'nin sevgilisi, eşi ve sonrasında kızının annesi. 6 yaşından itibaren Henry ile görüşmeye başlar. ona aşık olur vs... Hikaye hoş ve sürükleyici. Ancak zaman zaman bir kadın elinden çıktığı insanın gözüne fazlaca batıyor. Örneğin Cleare'in gelinliği ile ilgili paragraflar insana yeter yahu dedirtecek kadar. ama benim sıkıcı bulduğum bu bölümleri kadınlar büyük olasılıkla keyifle okuyor olmalılar. Kitabın finalini de beğendiğimi söylemeliyim. sıradan bir son kurgulamamış. Aylar hatta seneler sonra bu kitapla ilgili aklımda kalacak olan şey, Henry ve Clare'ın birbirlerine duydukları tutku olacak. Tanrı sevenleri ayırmasın! http://en.wikipedia.org/wiki/The_Time_Traveler http://en.wik...

Nick Hornby--Slam Kitap, 16 yaşındaki kaykay meraklısı Sam'in sevgilisi Alicia'yı hamile bırakması ve sonrasında yaşanan olaylar ile ilgili. Yine her zamanki gibi akıcı ve mizah yüklü bir dil. Kolay anlaşılır kelimeler ve cümle yapıları. Hikayedeki karakterler, yazarın etrafını çok dikkatli gözlemlendiğini gösteriyor. Buna ek olarak yazar, kendi yaş grubundaki insanların ilgilenmediği yada dikkat etmediği birçok şeyle ayrıntılarına varıncaya kadar ilgilenmiş gibi. Aslında hikayedeki karakterler ve olaylar Nick Hornby'nin fiziksel yaşından daha genç bir ruha sahip olduğunu hissettiriyor. Kitap içinde zaten fiziksel yaş ve hissedilen yaş ile ilgili paragraflar mevcut.

Markus Zusak--The Book Thief 2.Dünya Savaşı dönemi Almanya'sında geçen bir hikaye. Kahramanımız 12-13 yaşlarında küçük bir kız. Hikayeyi ağzından dinlediğimiz kişilik hakkında halen tam bir fikrim yok. Sanırım kendisi Azrail. Aslında belki şaşıracak bir durum yok ama sözkonusu dönemde Almanya'da iyi insanların da var olduğunu bilmek ilginç. Kitaptaki karakterlerin tümü iyi insanlar.(Lisa Meminger,Rudy Steiner, Hans ve Rosa, Max) Kötü olan bir tek Hitler. O da zaten hikayenin karakterlerinden biri değil. Kitap içinde Max'ın yarattığı bölümler çok şeker. Özellikle ilk hikayesi. http://www.randomhouse.com/features/markuszusak/author.html

Lolita Okumaya başlayıp yarım bıraktığım kitaplardan biri. Üstelik filmini de izlemediğim için önyargımın olmadığı bir kitaptı. Sürekleyici bir kitap değil. Hikayenin, 9 ile14 yaşları arasındaki kızlardan hoşlanan kahramanımızın üzerine kurulu olduğu açık. Kitabı bırakmamdaki sebep her ne kadar rahatsızlık verici olduğunu düşüsemde kahramanın küçük kızlara aşık olması değildi. Kitabın kurgusu ve anlatım biçimi idi.

Man in the Dark Kitap bir hikayeler kolajı. Benim Paul Auster'dan beklemediğim bir kurgusu var. Daha önce okuduğum kitaplarında bir hikaye ve onun etrafında gelişen olaylar anlatılırdı. Bu kitapta tek hikaye yok. Paul Auster belkide kitabın daha doğrusu hikayelerin tanrısı olduğunu vurguluyor. Olayları ne zaman ve ne şekilde başlatacağına o karar veriyor. Tüm kontrol onda. Bunları yaparken okuyucuyu düşünmüyor gibi. Kafasındaki hikaye onu nereye götürüyorsa oraya gidiyor. Yine oldukça sürükleyici. Dili ve kullandığı kelimeler karmaşık değil. İngilizce sorun yaratmıyor. Hikayelerden birinde Murakami'nin Kafka on the Shore kitabında olduğu gibi paralel bir dünya durumu var. İki yazarın paralel dünyaları da insana bağlı gibi. Yani paralel dünyaları Tanrı yaratır ve bu dünyalar birbirinden habersiz bir biçimde dönmeye devam eder gibi bir durum yok. İki yazarın da paralel dünyaları insan zihni tarafından inşaa ediliyor. Paul Auster, kitabında güncel politik ve siyasi ortama yer veri...

Kafka on the Shore Birbirinin içine geçen iki hikaye. Bu hikayelerden birinin kahramanı Kafka Tamura, diğerinin ise Nakata Kafka Tamura: 15 yaşında, Tokyo'da yaşıyor, kendi halinde başarılı bir öğrenci, diğer insanlarla herhangi bir iletişimi yok. Küçük yaşına rağmen oldukça olgun bir insan izlenimi bırakıyor. Babasından ve yaşadığı ortamdan uzaklaşmayı uzun yıllardan beri düşündüğü ve bunun için hazırlık yaptığı anlaşılmakta. Nakata: Derviş gibi bir adam. Küçük yaşta geçirdiği bir olay nedeniyle okuma ve yazma yetisini kaybetmiş. Kedilerle konuşma yetisine sahip. Hikayenin paralel dünya katkılı mistik bir " Oedipus" çeşitlemesi olduğu söylenebilir. Zaman şimdiki zaman. İnsanlar şimdinin insanları. Keşke hiç bitmesin dediğim kitaplardan biri. Son bölümlerini hemen tüketmemek için, daha uygun bir ortamda zevkine daha fazla varabilmek için beklettiğim kitap. Bu arada bazı bölümlerin oldukça erotik ve kışkırtıcı olduğunu söylemek gerekiyor. Herşey tam tadında. Kitapla ilgili...

Nick Hornby--About a Boy

Nick Hornby--A Long Way Down High Fidelity memnuniyeti sonrasında sanırım Eylül ayı içinde okuduğum diğer bir Nick Hornby kitabı. Eğlenceli ve sürükleyici bir kurgu. Hikaye, intihar etmek isteyen dört karakterin bir çatıda karşılaşmaları ile başlıyor. Kitap farklı okuyucu profillerine hitap edebiliyor. Dört karakterin çok farklı yapıda olması, kitabı okuyan her okuyucunun karakterlerde kendinden birşeyler bulabilmesini sağlıyor. aşağıda Nick Hornby'nin resmi fan sitesi var: http://www.penguin.co.uk/static/cs/uk/0/minisites/nickhornby/index.html

Orhan Pamuk--Masumiyet Müzesi

Sait Faik Abasıyanık-Birtakım İnsanlar

Nick Hornby--High Fidelity Bu kitabı ağustos ayı içinde Kabak Koyu'nda sahilde okudum. Eğlenceli bir yapısı olması nedeniyle birkaç gün içinde bitirdim. Çerez gibi. Ama ağızda tad bırakıyor. Hikaye, benim gibi balık hafızalı bir adamın kafasında halen kalabilmişse vardır birşeyler. Kitabın bir bölümü sevgilisi tarafından terk edilen kahramanımızın, Top 5(kalp kırıklıkları yada unutulmaz kadınlar) listesindeki kadınlarla ilgili hatıralarını diğer bir bölümü ise şimdiki zamanda yaşananları konu alıyor. Kitap aynı adı taşıyan filmin de senaryosu. Cusack'ın başrolde oynadığı filmin bende hayal kırıklığı yarattığını söylemeliyim.

İhsan Oktay Anar--Suskunlar İnsanı zevk içinde bırakan gürül gürül bir türkçe. Hecelerin, kelimelerin, tamlamaların müziği o kadar hoş ki kimi yerde okunan bölümlerin ne dediğini ikinci-üçüncü tekrarda kavradım. Ne dendiği değil nasıl dendiği konusu bazı bölümlerde göze çarpıyor. 18.-19.yüzyıl İstanbul'u. Kanlı canlı insan karakterler. İlerleyen bölümlerde mitolojinin(İncil) ağırlığını hissettirdiği hikayenin arkasında devam eden ezgiler, hareket eden notalar ve dinamizm.