Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Albert Camus--Yabancı

Albert Camus--Yabancı Fransız sömürgesi Cezayir'de geçen bir hikaye. Kahramanımız beyaz ırktan bir Fransız vatandaşıdır. Uzun seneler annesi ile yaşayan Mesault, bir kaç sene önce ihtiyaçlarını karşılayamadığı gerekçesiyle annesini bir huzurevine yerleştirmiştir. Annesini ziyarete çok nadir gitmektedir. Mesault, limandaki özel bir firmada çalışmaktadır. Annesinin huzurevine gitmesinden sonra evde yanlız yaşamaktadır. Kitapta, yaşadığı apartmandaki iki karakter öne çıkmaktadır. Karakterlerden ilki, köpeğine iyi davranmayan bir komşusudur. Diğer karakter ise ambar görevlisi olduğunu söyleyen ancak küçük kirli işler çeviren Raymond'dır. Kitabın iki temel olayı vardır. Birincisi Mearsault'un annesinin ölümü ve cenaza boyunca Mearsault'un davranışları. İkincisi ise Mearsault'un işlediği cinayettir. Neticede Mearsault ölüm cezasına çarptırılır. Cezası esasen işlediği suça istinaden verilmemiştir. Ceza aslında Mearsault'un toplum değerlerini paylaşmayan bir karakterde...

Yaşar Kemal--Teneke

Yaşar Kemal--Teneke Çukurova'da yüzyıllardır süregelen ağalık düzenini konu alan bir hikaye. Pirinç tarlalarından büyük paralar kazanan toprak ağaları, ekim ve hasat dönemleri arasında düz ovaları su altında bırakarak köylüleri çamur içinde yaşamaya mahkum etmektedir. Yasalar pirinç ekimini kurallara bağlamıştır. ancak yetkili ziraatçiler ve kaymakamlar yılardır bu kuralları göz ardı ederek ağalara hizmet etmektedir. bunun neticesinde köylüler son derece zor şartlarda yaşamaya zorlanmakta ve sıtma ile mücadele etmektedir. Hikaye, Çukurova'nın söz konusu ilçelerinden birine üniversiteden yeni mezun olmuş bir kaymakamın göreve başlaması ile gelişen olayları konu almaktadır. Özetle kaymakam düzene karşı koymaya çalışır ve neticede başka bir ile atanır. Düzen aynı biçimde devam edecektir.

Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu-Ayışığında"Çalışkur"--Haldun Taner

Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu-Ayışığında"Çalışkur"--Haldun Taner Bütün hikayeleri 2 "Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu" i kitabın ilk hikayesi. Bu ilk metni birbirleri ile kesişen hikayeler grubu olarak tanımlamak yanlış olmaz. Farklı mekanlardan farklı insan hikayelerinin birbirlerine küçük bir olayla nasıl bağlandığı gerçekten ilginç. Dil kullanımı harika. akıcı. anlaşılır Türkçe.

Biz--Yevgeni Zamyatin

Biz--Yevgeni Zamyatin 1920'lerde yazılmış distopik bir kitaptır. Hikaye gelecekte yaşanmaktadır. 200 yıl savaşları sonrasındaki baskıcı bir rejim Tek-Devlet'in kontrolündeki toplum mekanikleşmiştir. İnsanlar numaraları ile isimlendirilmektedir. Verimliliğin en üst düzeyde olması için insanların günlük programları en ince ayrıntısına kadar düzenlenmiştir. İnsanların yaşadıkları mekanlar da dahil olmak üzere şehir tamamen camdan inşa edilmiştir. Böylece gizli saklı hiçbir bulunmamaktadır. Sadece çiftleşme zamanı mekana pembe perdeler çekilmektedir. Şehir duvarlarla çevrilidir ve duvar dışı yüzyıllardır bilinmemektedir. D-503: Entegralin yapımcısı. mühendis. matematikçi. I-330: Sisteme başkaldıran kadın. O-90 :D-503 ün eşlerinden biri. R-13 :D-503'ün arkadaşı. Şair. O-90'ın eşlerinden. D-503 sistemi sorgulamayan, dağdaki çoban misali hayatından memnun olan bir bilim adamıdır. Seks partneri O-90 ve arkadaşı R-13 dışında sosyal bir bağı yoktur. Uzay mekiği Entegralin tasar...

Hronis Missios--İyi ki Erken Öldün

Hronis Missios--İyi ki Erken Öldün İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan iç savaşta tutuklanan ve idama mahkum edilen Selanikli bir gencin uzun yıllar süren mahkumiyetinin, yaşadığı-tanık olduğu işkencelerin, mücadele arkadaşlarının hikayesi. Bence dikkati çeken en önemli nokta, Selanikli'nin komunist direniş partisini eleştirmesi, partinin yanlış kararlar aldığını, partinin yozlaştığını, bir çok parti yöneticisinin beş para etmez insanlar olduğunu ifade etmesidir. Selanikli'nin Albaylar Cuntası döneminde de direnişe katıldığını, bu nedenle tutuklandığı ve af çıkana değin uzun süre içerde kaldığını anlıyoruz. Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELAS): 1930 lu yıllarda iktidara gelen diktatör Metaxas'a karşı kurulan sol bir örgüt. İkinci Dünya Savaş'ında Almanlara karşı mücadele ettiler. Savaş sonrası İngilizlerin güdümünde olan hükümet bu örgütü tasviye etmek istedi. Örgüt üyesi bir çok insan tutuklandı, işkence gördü ve idam edildi. 1967 yılında ordu yönetimi ele geçirdi ve 1973 ...

Adolfo Bios Casares--Morel'in Buluşu

Adolfo Bios Casares--Morel'in Buluşu Kahramanımız polis tarafından aranan bir kaçaktır. İşlediği ya da üzerine atfedilen suçlar ile ilgili herhangi bir bilgi verilmemiştir. Kahramanımız bu kovalamacayı sonlandırmak için kimse tarafından gidilmeyen bir adaya gitmeye karar vermiştir. Bu ada ile ilgili korkunç hikayeler dilden dile anlatılmaktadır. Adaya yaklaşanların veya adım atanların canlı kalmadıkları söylenmektedir. Ancak kahramanımız tüm bunları bilmesine rağmen adaya gider. Gel-gitlerin sıklıkla yaşandığı ve kayalıklarla kaplı bu adada beyazların inşa ettikleri bir müze, kilise ve taş yapılar bulunmaktadır.

Necip Mahfuz--Cebelavi Sokağı'nın Çocukları

Necip Mahfuz--Cebelavi Sokağı'nın Çocukları Benzer hikayelerin birbiri tekrar etmesiyle oluşturulan bir kitap. Hikayelerdeki ana temaların rijitliği okuyanı sıkıyor kitap sürükleyiciliğini kaybediyor. Bu kitabı okumaktansa İncil, Tevrat veya Kuran'ın okunması daha faydalı olur diye düşünüyorum. Ezilen ve haklarından mahrum edilen halk, arada bir ortaya çıkan peygamber özellikli dürüst önderler, devrim sonrası herşeyin eski düzenine dönüşü, ortak insan hafızasının zayıflığı ve unutkanlığı, dilden dile aktarılan kahramanlık hikayeleri-efsaneleri, herşeye kayıtsız kalan Tanrı (Cebelavi), Tanrı adına halka eziyet eden çeteler ve vekiller. Cebelavi (Tanrı) Edhem (Cebelavi'nin en küçük oğlu. Dürüst ve akıllı. Ancak saf. konaktan uzaklaştırılan ikinci oğul)) İdris (Cebelavi'nin en büyük oğlu. Kötü ve kurnaz. konaktan uzaklaştırılan ilk oğul. Şeytan) Hümam (Edhem'in konağa girmeye hak kazanan dürüst oğlu.) Kadri (Edhem'in oğlu. Hümam'ın katili) 1Cebel (vekilharcı...

Şebnem İşigüzel--Kirpiklerimin Gölgesi

Şebnem İşigüzel--Kirpiklerimin Gölgesi Marmara'nın güneyinde bir kasaba. 11 yaşındaki akıllı bir kız çocuğunun başından geçenler. Kötü insanlar. Kötü anne ve kötü abi. Şiddet Ermenilerin evlerinden edilmeleri ve öldürülmeleri. İkinci dünya savaşı sırasında Karadeniz'de içi tepeleme Yahudilerle dolu geminin batırılması. Güzel kurgu, akıcı ve sürükleyici anlatım. iyi olmayan bir son.

George Orwell--1984

George Orwell--1984 Büyük Birader'in sürekli kontrolü altındaki toplum. düşünce polisi İç parti üyeleri, parti hizmet üyeleri ve proleterlerden meydana gelen toplum. Geçmişteki devrimlerden farklı bir biçimde devrim sonrası gücü hiç yitirmeyecek şekilde bir düzen kuran orta sınıf yada yeni üst sınıf-iç parti üyeleri. Yasaklar ve baskı Sürekli savaş hali. Yönetim ve ekonomi için sürekli savaş halinin gerekliliği. Tarih yazımı. Geçmişin bugün değiştirilmesi. Yarının değiştirilen geçmişe dayandırılması.

Füruzan--Parasız Yatılı

Füruzan--Parasız Yatılı Haraç İstanbul'daki bir konağa küçük yaşta satılan köylü bir kızın hüzünlü hikayesi Parasız Yatılı Yetim kalan küçük bir kızın parasız yatılı okula başvurması ve öncesinde annesinin iş bulması ile yalnız kalması. Su Ustası Miraç Varlıklı bir toprak ağasının oğullarından Vedat'ın dürüstlüğü Edirne Köprüsü Balkanlardan göç eden ailenin memleket özlemi. Geleneklerini ve alışkanlarını devam ettirme arzusu. Yoksulluk.

Ayşe Kulin--Tek ve Tek Başına Türkan

Ayşe Kulin--Tek ve Tek Başına Türkan Bu kitap edebi bir eser değil. Kitabın amacı Türkan Saylan'ı insanlara tanıtmak. Bu nedenle, Türkan Saylan'ın başarı ve iyilikseverlikleri'nin bizde uyandırdığı hayranlık ve yüceliğin dışında satırları takip ederken okuyucuda bir okuma hazzı hissedilmiyor. Ancak kitabın Türkan Saylan üzerinden Cumhuriyet insanının değerleri üzerinde durması son derece olumlu. Bu ülkede şimdilerde kaybettiğimiz bazı değerlerin cesur insanlar tarafından ortaya konulması bizlere gelecek için ümit ve mücadele gücü veriyor.

Elif Şafak--Siyah Süt

Siyah Süt, hamilelik sonrası kadınların yaklaşık 40 gün ile 2 sene sürebilen zaman dilimini kapsayan sürede neler yaşadığına ilişkin bir kitap. Elif Şafak özellikle kendi deneyimlerinden yola çıkarak bu kitabı hazırlamış. Ancak kitabın önemli bir kısmı kadın yazarların camiada yaşadıkları sıkıntılara ayrılmış.

Jose Saramago--Kopalanmış Adam

Tarih öğretmeni Tertuliano Maximo Afonso, aynı okulda matematik öğretmeni olan bir arkadaşının önerisi ile bir film kiralar. Filmde kendisi ile tıpa tıp benzeyen bir aktörün varlığını keşfeder. Filmin yapımcı şirketinin diğer filmlerini kiralayarak söz konusu aktörün ismini öğrenir. Kendisinin tıpkısı bir varlığın ağırlığını kaldıramayan Antonio Claro, Tertuliano Maximo Afonso'dan intikam almak amacıyla Afonso'nun sevgilisi Maria de Paz ile beraber olur. Ancak Maria de Paz gerçeği anlar, Antonio Claro ile arabayla seyir halindeyken tartışır ve bir tırın altında ikisi de can verir. Tertuliano Maximo Afonso da aynı saatlerde Antonio Claro'nun eşi Helena ile birlikte olmuştur. Bunu intikam amacıyla yapmıştır ancak vicdanı rahat değildir. Helena durumun farkına varmaz. Araba kazasında ölen Antonio Claro'dur. Ancak resmi olarak Tertuliano Maximo Afonso ölmüştür. Maximo Afonso tüm gerçekleri Helena'ya aktarır. Helena, Maximo Afonso'ya Antonio Claro'nun yaşamını ...

Elif Şafak--Baba ve Piç

Elif Şafak--Baba ve Piç Kitabın bütünü değerlendirildiğinde, hikayenin Elif Şafak'ın Türk-Ermeni meselesi hakkındaki düşüncelerini ifade ettiği söylenebilir. Hem Ermeni hem de Türk bakış açısından olayların nasıl yorumlanıp nasıl değerlendirildiğini bence başarılı bir biçimde hikayenin içine katabilmiş. Mustafa'nın kızkardei Zeliha'ya tecavüz etmesi. Asya'nın aslında Mustafa'nın kızı oluşu. Mustafa'nın hem dayı hem baba olması. Kazancıların aslında Çakmakçıyan ailesi ile akrabalığının bulunması. Şuşan Nine'nin Levent Kazancı'nın annesi olması ancak Levent daha küçücük bir çocukken Amerika'ya gitmesi. Rıza Selim Kazancı'nın ustası Levon Çakmakçıyan'a duyduğu sevgi nedeniyle oğluna Levon isminin koymak istemesi ancak ismin nufusta Levent olarak yazılması Çakmakçıyan Ailesi-Kazancı Ailesi Zeliha Kazancı Asya Kazancı Armanuş Çakmakçıyan Mustafa Kazancı Rose Banu Kazancı Feride Kazancı Ciciannev Kazancı Gülsüm Nine Kazancı Cevriye Kazancı Barsam Ç...

Nicholas Christopher--Franklin Flyer

Nicholas Christopher--Franklin Flyer Franklin Flyer adındaki mucitin, özellikle II. Dünya Savaşı öncesinde macera dolu hikayesi. Franklin, Amerikanın batı kıyısında bir trende dünyaya gelir. Annesi yerinde duramayan bir tiyatro oyuncusudur. Bu nedenle Franklin, kendi ayakları üzerinde duran ve son derece prensip sahibi bir kadın olan teyzesi Vita'nın yanında büyür. Vita'nın hayat görüşü Franklin'i derinden etkileyecektir. 1929 yılında başlayan hikaye, II. Dünya Savaşı'nın sonlarına her bir yıl için bölümlere ayrılmış. Boya sallama makinesi, patlamayan lastik ve buna benzer buluşların sahibi olan Franklin, maddi imkanları olmadığı dönemde bir yayınevi için dergiler ve karakterler hazırlamaktadır. Daha sonra buluşlarından kazandığı paranın bir bölümü ile çalıştığı yayın evini satın alır. Gençlik yıllarında asistanlığını yaptığı Carsltone'nun teklifi ile Amerikan Donanması istihbarat örgütü için çalışmaya başlar. James Bond aksiyonu Mısır gizemi, mistik olaylar Te...

Herman Melville--Katip Bartleby

Herman Melville--Katip Bartleby Manhattan'da bir hukuk bürosu sahibi avukatın yanında çalıştırdığı katip ile ilgili hikayesi. Eğlenceli ve sürükleyici bir yazım üslubu. Karakterle ilgili doyurucu betimlemeler. "yapmamayı tercih ediyorum"

Umberto Eco--Foucault Sarkacı

Casaubon-Ana karakter Jacobo Belbo-ikincil karakter Diotallevi-üçüncül karakter Üniversite Tapınakçılar üzerine doktora tezi hazırlamış olan Casaubon, mezun olduktan birkaç yıl sonra Jacobo Belbo ve Diotallevi ile birlikte Garamond Yayınevi'nin yayınlamak istediği yeni kitap dizisi için çalışmaktadır. Söz konusu kitap dizisi için hem yazarlarla görüşmekte hem de yazarların hazırlamış oldukları metinleri gözden geçirip değerlendirmektedirler. Bu üç karakter konu ile ilgili bilgileri arttıkça elde ettikleri verileri kullanarak Ortaçağ'dan günümüze dek ulaşan Tapınakçılar ve ardılları diyebileceğimiz aynı çizgideki tarikatlarla ilgili genel bir taslak oluşturur. Taslak, aslında Haçlı Seferleri sonrasında kurulan tarikatın daha o dönemde yürürlüğe geçirdiği plandır. Ancak plan geçtiğimiz yüzyıllarda sekteye uğramış ve tamamlanması güçleşmiştir. Kahramanlarımızın kendi bilgileri ile oluşturduğu plan belkide tarikatın özgün planı olmamasına rağmen Tarikat üyelerince ciddiye alın...

Azra Erhat--Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı

Paul Auster--Invisible

Her bölümünde farklı bir tadın alındığı muhteşem bir hikaye kurgusu. sürükleyici. keşke hiç bitmese dediğim ender kitaplardan. Adam Walker Ruperd Bonn Gwyn Margot Jim Helena Cecile Hikaye 4 bölümden oluşuyor. İlk 3 bölüm kahramanımızın 1967 yılının bahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde yaşadıklarını kapsıyor. 1. bölümde kahramanımız Adam Walker, üniversitede edebiyat bölümünde bir üniversite öğrencisidir. Edebiyat ve şiirle ilgilenmektedir. bir partide sıradışı kişiliklere sahip olan Rupert Bonn ve Margot ile tanışır. 2. bölümde Adam'ın Rupert ile yaşadığı olaylar ile Adam'ın küçüklüğü, ailesi ve kardeşi Gwyn ile ilişkileri üzerinde durulmuş. 3. bölümde Adam'ın Paris macerası anlatılmış. 4. bölümde Adam hakkındaki bilgileri üniversite arkadaşı Jim ve 1967 sonbaharında Adam'ın Paris'te tanıştığı Cecile aracılığıyla takip ediyoruz.

Ece Temelkuran--Muz Sesleri

Lübnan ve Ortadoğu'nun yakın tarihi, bölgede hiç durmadan devam eden karmaşa ve şiddet durumunun, bir evde hizmetçi olarak çalışan annesi Filipinli ve babası Lübnanlı Filipina ile İngiltere'de Ortadoğu üzerine yüksek lisans çalışması yapmakta olan Deniz üzerinden anlatıldığı bir kitap. Sürükleyici olmayan bir hikaye.

Halikarnas Balıkçısı--Aganta Burina Burinata

Remzi yayınlarının 1963 yılında çıkan baskısını İstiklal'deki bir sahaftan aldığımda acaba kitabın yazım diliyle ilgili bir sorun yaşar mıyım diye düşünmedim değil. Ama umduğumun aksine kitabı sadece iki gecede bitirdim. Halikarnas Balıkçısı, hikayesini 1940lı yıllarda yazmasına rağmen dili bugünün kelimeleri ile kullanabilmiş. Halikarnas Balıkçısı, varlıklı ve saygın bir aileden gelmesine rağmen şaşırtıcı bir gerçeklikte ve detayda 1940'ların bir Ege kasabası olan Bodrum'un sıradan yaşamını; olayları, insanları ve yerleri ile tasvir edebilmiş. Denizcilikle ilgili terminolojinin ustaca kullanımı, hikayedeki karakterlerin canlı ruhları, deniz tutkusunun yoğun biçimde hikayeye sindirilmesi muhteşem. Bence kitapla ilgili eleştirilebilecek tek nokta hikayenin kurgusu ile ilgili. Hikaye örgüsünde ana ve yardımcı hikayeler bazı noktalarda doğru yerlerde değilmiş gibi hissediliyor. Mahmut Erkek Fatma Ayşe Halil Usta Ateşoğulları Davut Amca Ali Pahos Hüseyin Kör Halit ve diğe...

Milan Kundera--Yavaşlık

Milan Kundera--Yavaşlık Ortaçağ'da geçen bir zevk, aldatma ve entrika hikayesi ile 20. yüzyılda geçen diğer bir hikayenin aynı mekanda üst üste çakıştırılmasıyla kurgulanmış bir deneme. 20. yüzyıldaki bölümler aslında iki kola ayrılıyor. Biri, kısa olanı, belkide tüm denemeyi kurgulayanın sesi diğeri ise yaratıcının 20. yüzyıl için ürettiği diğer hikaye. Bana göre bu iki kurgu hikayenin ortak noktası, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen insanoğlunun açgözlülük, bencillik ve merkezde olma isteğindeki değişmezlik.

Tahsin Yücel--Yalan

Yusuf -- babasız, anne sevgisi yaşamamış, ansiklopedi düşkünü, sağlam hafızalı, Yunus düşkünü Yunus - kekeme, dahi çocuk, varlıklı, dilbilimci Kitabın giriş bölümü, heyecan verici bir romanın başlangıcı gibi hissediliyor. Ancak sayfalar ilerledikçe Orhan Pamuk'un "Masumiyet Müzesi"'nde olduğu gibi gereksiz detaylarla ve sayfalarla bu heyecan etkisini yitiriyor. Kitabın sonuna gelindiğinde artık herşey bulanık bir hale geliyor. Bu kadar kalın olmaması gereken bir roman. Hikayenin vuruculuğu ve özgünlüğü , çözeltiye eklenen fazla suyla etkisini yitiriyor.

Ahmet Ümit--Bab-ı Esrar

Türk baba ve İngiliz anneye sahip Kimya Hanım'ın Konya'daki mistik maceraları!!! Karen Kimya Greenwood Mevlana-Şems-i Tebrizi Konya Tasavvuf

Elif Şafak--Pinhan

Uzun tasvirler Yarım kalmışlık hissi Yazarın bu malzemeyle daha iyi bir hikaye yazabileceği osmanlıca kelimelerin fazlalığı

Jose Saramago--Görmek

virgüllerle bağlanan uzun cümleler, satırbaşı yapılmadan hazırlanan diyaloglar, sayfalar süren paragraflar Saramago'nun okuduğum bu ikinci kitabında daha da hoşuma gitti. kesintisiz anlatım beni tam anlamıyla mest etti. Saramago'nun yazım biçimi adeta insan beyninin dur durak bilmeden noktasız-virgülsüz çalışmasına benziyor. bu bakımdan Saramago'nun gerçek anlamda bir üslup yarattığını söyleyebilirim. kitabın temasının aslında "Körlük" ün devamı yada benzeri olduğu düşünülebilir. İnsanoğlunun; güç tutkusu,faşistliği, saygısızlığı, kural tanımazlığı, acımasızlığı bir kere daha sergilenmiş. Ursula K Le Guin'in kitap ile ilgili yazısı: http://www.guardian.co.uk/books/2006/apr/15/featuresreviews.guardianreview16 Dipnot kitap klubünün hazırladığı metin: http://www.dipnotkitap.net/ROMAN/Gormek.htm Wikipedia: http://en. wikipedia.org/wiki/Seeing_(novel)

Murat Gülsoy--Bu Filmin Kötü Adamı Benim

Nisan ayı Thyke grubu için bu kitabı seçmeye karar verdim. Genç Türk yazarlarda devam etmek iyi bir fikir gibi geldi. Temel olarak kitap, birbiri içine giren iki hikayeden oluşuyor. Berber enseyi traş ettikten sonra gösterişsiz dikdörtgen bir ayna tutar "abi nasıl olmuş" diye. Lavabonun yada tezgahın önünde duran ve duvarı boydan boya kaplayan aynaya bakarsın berberin elinde tuttuğu dikdörtgen aynadaki enseyi görmek için. Ben bu ritüeli yavaştan alırım. Gözüm birbirini gören iki aynadaki kapılara kayar. Kitabın üzerimde buna benzer bir duygu uyandırdığını söyleyebilirim. Hikayeler, birinci tekil şahıstan aktarılmış. Çift sayılı bölümler 1. hikaye, tek sayılı bölümler ise 1. hikayedeki kahramanın yazmakta olduğu kitabının bölümlerinden oluşuyor. Yazar, 1. hikayenin yazar olan baş karakterini okuyucuyla konuşturarak güzel bir dinamizm katmış. Oldukça akıcı ve hızlı okunabilir bir kurgu hazırlanmış. 2 gün içinde heyecanla kitabı bitirdim.

Ahmet Ümit--Aşk Köpekliktir

İçinde aşkla ilgili hikayelerin toplandığı bir kitap. "Aşk Köpekliktir" isimli hikaye, kitaba ismini de veren en uzun metin. Açıkçası sık kullanılan klişelerin tüm hikayelerde göze çarptığı ve şarap uzmanlarının tabiriyle gövdesi olmayan bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Genel olarak yazım ve üslupta ışık yok.

Şebnem İşigüzel--Çöplük

Resim
Çöplük, Thyke 9 Grubu'nun Şubat ayı kitabıdır. toplantımız yazarın da katılımıyla 13 Mart 2010 Cumartesi günü Valikonağı Caddesi, Poyrazcık Sokak'ta bulunan Country Life Cafe'de yapıldı. Grubumuzdan benim dışında yalnızca üç arkadaşım toplantıya katıldı (Erdal, Şevki, Seda). Bu bakımdan Şebnem Hanım'a bir hayli mahcup olduk. Şebnem Hanım, kızı Tamar ile birlikte geldi. Kitap ile ilgili konuların dışında Tamar'ın okulu ve maceralarına ilişkin de konuştuk. Çöplük, oldukça iyi bir kitap. Sürekleyici ve heyecan verici bir metin. Karakterler, mekanlar, kurgu oldukça dolgun. bu durumu tüm arkadaşlar yazara bir şekilde ifade etti. Benim yazara eleştirilerimden biri, kitabın son bölümünde yer alan röpörtajlar kısmı ile ilgili oldu. bu kısım adeta bir sınav cevap anahtarı gibiydi. Okuyucuya, hikayeyle ilgili hiç bir boş alan bırakılmadığı, okuyucunun hayal kurması olayları ve karakterleri değerlendirmesi ve kurgulamasının engellendiğini ifade ettim. Erdal da benimle aynı gör...